OBEZİTE (ŞİŞMANLIK) TEHLİKESİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Obezite vücutta zararlı miktarda yağ birikimidir ve çağımızın en önemli sağlık sorunları arasındadır. Vücut ağırlığının kişinin boyuna metrekare cinsinden bölünmesiyle elde edilen beden kitle indeksi (BKİ) şişmanlığın seviyesini ölçmekte kullanılır. Hesaplama sonucu  25’in üzerinde olanlar şişman, 30’un üzerinde olanlar obez, 40’ın üzerinde olanlar aşırı obez sınıfına girerler.

Obezitenin Nedenleri

İnsan vücuduna giren enerji ile kişinin günlük aktiviteleri ile harcadığı enerji miktarının arasındaki orantısızlık obezitenin temel nedenidir.  Vücuda giren enerji yeterince yakılamazsa yağ olarak depolanır. Bu da beraberinde obeziteyi getirir. Buna paralel olarak hareketsiz yaşam tarzı, şehirleşme, yüksek miktarda kalori içeren yiyeceklerin tüketimi de obeziteye zemin hazırlar.

Obezite, kalp – damar hastalıkları, iskelet sistemi sorunları, kanser türleri, sindirim sistemi hastalıkları, eklem bozuklukları, psikolojik problemler, astım ve solunum rahatsızlıkları gibi pek çok sağlık problemine neden olur.

Her yıl dünyada 2.6 milyon kişi obeziteden dolayı hayatını kaybetmektedir. Türkiye’de %30 oranında olan obezitenin görülme sıklığı her geçen gün endişe verici düzeyde artış göstermektedir.

Obezitenin temeli çocukluk çağında atılır.

Nasıl Önlenir?

Şişman anne babanın çocuklarının da şişman olma riski oldukça yüksektir. Obezitede genetik faktörün rolü önemli derecededir. Obezite ile mücadeleye çocukluk çağından itibaren başlamak önemlidir. Bebeklerin dengeli beslenmesine önem verilmeli, anne sütü döneminden ek besinlere geçtikçe sebze, meyve ve sağlıklı tahıllar yedirilmeli, hazır gıdalardan uzak tutulmalıdır.

Yetişkinler ise;

Yaşam tarzlarını değiştirmeli, günlük aktivitelerini artırmalı, asansör kullanmak yerine merdiveni tercih etmeli, enerji tüketebileceği hobilere yönelmeliler. Bunlara ek olarak sağlıklı beslenme planını uygulamalı, şeker, un tuz ve yağı az besinler tüketmeliler. Obezite ile mücadelede psikolojik destek almak da son derece yararlıdır. Bunlara ek olarak ilaç ve cerrahi tedavi yöntemleri de mevcuttur.

Risk Faktörleri

*Yaş

*Cinsiyet

*Eğitim düzeyi

*Sosyokültürel faktörler

*Aşırı ve yanlış beslenme

*Gelir durumu

*Genetik faktörler

*Psikolojik sorunlar

*Sigara- alkol kullanımı

*Kortizon içeren ilaçlar

*Doğum sayısı

Şişman ve iştahlı çocuk sağlıksızdır.

9 yaşındaki kızım hızla şişmanladı ve boyu uzadı. Yemeklerine dikkat etmemize rağmen kilo almaya devam ediyor. Obez teşhisi konuldu. Ne yapmalıyız?

Şişmanlık, obezite çağımızın önemli bir sağlık sorunu olmaya başladı. Özellikle gelişmiş ülkelerde obezite sıklığının arttığı bilinmekteyse de, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayan bireylerde de şişmanlık sık görülmekte. Ülkemizde şişman çocuk ve gençlerin sayısındaki artış dikkat çekicidir. Her 100 çocuktan 10-15 i obezite nedeniyle sağlık sorunları yaşamaktadır. Bebeklik, çocukluk ve gençlik çağında başlayan şişmanlık, yetişkinlik dönemi için risk oluşturur. Bu nedenle  doğru beslenme ve sağlıklı büyümenin sürdürülmesi için gerekli temel, çocukluk döneminde atılmalıdır.

Şişmanlığın ana nedeni aşırı beslenmedir. Bu durum eksojen obezite olarak isimlendirilir.  Bireyin genetik yapısı, yaşadığı çevre, kültür, beslenme ve yaşam şekli en önemli faktörlerdir. Şişmanlığın yaygın olarak görüldüğü ailelerde çocukların da obez olmaları mümkündür. Ancak bu durum kader olarak görülmemelidir. Anne-babaların obeziteyi kabullenmeleri, çocuğun tedavisini güçleştiren bir durumdur. İri ve ağır doğan bebeğin iştahlı yapısı çoğu zaman tehlikeli görülmez ve önemsenmez. Diyabetik anne bebeklerinde obezite gelişmesi beklenmelidir.  Abur cubur olarak tanımlanan hazır besinlerin, yüksek kalorili yemeklerin sık tüketildiği ailelerde obez çocukların varlığı sürpriz olmaz. Televizyon ve bilgisayar bağımlılığı, hareketsiz yaşam tarzı, meşrubat ve şeker tüketimi gibi çağımızın kötü alışkanlıkları,  eksojen obezitenin ana nedenleridir. Hormonal  ve  genetik bozukluklar, ilaçlar ve bazı hastalıklar endojen obeziteye yol açabilir. Özellikle kortizon içeren ilaçların, aşırı yağlanma ve kilo alımına neden olduğu hatırlanmalıdır. Astım ve böbrek hastalığı nedeniyle bu tür ilaçlar kullanan çocuklar obezite yönünden risk altındadır. Şişmanlık, bebeklik döneminde önlenmesi gereken bir sağlık sorunudur. Kalıtsal faktörlerin varlığında dahi, kaçınılması mümkündür. Obez çocuklar ileride şeker hastası olan yetişkinlere dönüşebilirler. Metabolik sendrom, kalp ve damar hastalıkları şişman çocukların kaderi değil, önlenebilir sağlık sorunlarıdır.

Erken doğan bebeğim çok hızlı kilo aldı, sevinmeli miyim?

Bebeğim 4 hafta erken dünyaya geldi. Ancak iyi beslenmeyle çok hızlı kilo aldı ve 7. Ayda yaşıtlarını yakaladı. İştahlı olduğu halde şişman olmasından endişe ediyoruz. Küçük doğmasını telafi ettiği için de mutluyuz. Bundan sonra nasıl davranmalıyız? Hızlı büyümesinin sakıncası var mı?

Prematür adı verilen erken ve zayıf doğan bebeklerin büyümeleri belirli kurallara göre olmalıdır. Zayıflığın giderilmesi için bebeğin fazla beslenmesi ileride çok sayıda sağlık sorununa yol açabilir. Şişmanlık zararlı etkilerini yavaş yavaş göstermeye başlar. Bu tür bebeklerde yaşlandıkça kalp-damar hastalıklarının görülme olasılığı  artabilir. Şişmanlığın sürmesi halinde  insülin direnci gelişir,  kan şekeri yükselir  ve tip 2 diabet ortaya çıkar. Ciltte kahverengi renkli alanlar oluşur.  Bu durum insülin salgılanması ile ilişkilidir. Serbest seks hormonlarının artması sonucu, ergenlik, beklenenden daha erken bir yaşta gerçekleşir. Kız çocuklarında adet kanamalarında düzensizlik dikkati çeker. Obez kişilerde kan yağları, kolestrol yükselir.  Hipertansiyon ve solunum sistemi hastalıkları sık görülmeye başlar. Ağır bedeni taşımakta zorlanan iskelet-kas sistemi etkilenir ve ortopedik bozukluklar gelişir. Aşırı kilolu kişilerde karaciğerde yağ birikir. Yağlı karaciğer hastalığı bazen siroz ve karaciğer yetmezliği ile sonlanır. Şişman çocuklarda cinsel ve psikolojik sorunlar oldukça sık görülür. Obezite ve kanser arasında ilişki mevcuttur.

Şişmanlığın çocukluk çağında önlenmesi gerekir. Bu sayede yetişkinlik döneminde ortaya çıkacak sorunlar, kalp ve damar hastalıkları engellenmiş olacaktır. Obezitenin tedavisi tüm ailenin katılımı ve bilinçlendirilmesi ile başarılabilir. Beslenme şeklinin düzenlenmesi ana koşuldur. Kişinin gereksinim duyduğu besinlerin hesaplanması ve planlı olarak tüketilmesi diyet tedavisinin temelini oluşturur. Obez çocuğun hareket ederek enerji harcaması sağlanır. Ekzersiz tedavisi diyetin başarısı için gereklidir. Yaşam şekli değiştirilmeden bu amaca ulaşılamaz. Televizyon, bilgisayar bağımlılığı ve hareketsiz yaşama, hazır besin tüketimi ile birlikte giden yanlış eğitim ve beslenme alışkanlıklarına son verilmesi zorunluluktur.  Şişman kişilere verilen psikolojik destek,  tedavinin başarısını ve devamlılığını artırır. Erken doğan ve çok hızlı kilo alan bebeklerde yaşamın ileriki dönemlerinde çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceği hatırlanmalı ve aşırı beslenmeden kaçınılmalıdır.